Ödeme başarısız oldu. Lütfen tekrar deneyiniz.
Ödeme başarısız oldu. Lütfen tekrar deneyiniz.
İSTANBUL AİLE MAHKEMESİNE
İhtiyati Tedbir Taleplidir
DAVACI : İ.H.D. (T. C. No:)
(İ.H.D Adres)
VEKİLİ : Av. Paluri Arzu DEMİRÇİ
DAVALI : AAAA Bankası A.Ş.
(AAAA Adres)
KONU : İpoteğin iptali davasıdır.
Harca Esas Değer : ………… TL
AÇIKLAMALAR :
İhtiyati Tedbir Talebimiz :
Öncelikle İstanbul 66. İcra Müdürlüğünün ……… E. sayılı dosyasından dava konusu taşınmazın tedbiren satışın durdurulmasını talep etmek zorunlu olmuştur. Ailenin tüm birikimleri ve tasarruflarıyla alınan ve aile konutu, ikametgah olarak kullanılan, ailenin bir bütün olarak içinde yaşadığı konutun telafisi imkansız zararlar yaratacak şekilde satışının konu edildiği anlaşılmaktadır. Aile telafisi imkansız bir durumla karşı karşıya olup dava sonucunda haklı çıkacak olsa da bu durum telafi edilemeyecektir. Maddi anlamda sıkıntı içinde olan davacının bu durumu ve kanun koyucunun aile konutuna verdiği önem ve özen de göz ardı edilmeden öncelikle mümkün olduğu takdirde teminatsız olarak mahkeme aksi kanaatte ise düşük bir teminat karşılığında dava konusu taşınmazın satışının tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep ederiz.
ESASA İLİŞKİN AÇIKLAMALARIMIZ:
Davacı müvekkilim ve eşi aile konutu olarak İstanbul F. İlçesi, 1. Bölge, N. Mah., 463 pafta, 2594 ada, 1 parsel, H-2 Blok 5. kat 24 nolu bağımsız bölümü kullanmaktadırlar. Bütün tasarruf ve birikimleri sonucu alınan bu taşınmaz dava dışı müvekkilimin eşi adına tapuda kayıtlı olup davalı bankaya ipotek verilmiştir. Bu durum davacı müvekkilimin rızası alınmadan gerçekleştirilmiştir. TMK 194. maddesine göre eşlerden birinin diğerinin rızasını almadan aile konutu üzerinde herhangi bir kısıtlamada bulunulamayacağı açık ve net ifade edilmiştir.
|
II. Aile konutu TMK MADDE 194.- Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz. Rızayı sağlayamayan veya haklı bir sebep olmadan kendisine rıza verilmeyen eş, hakimin müdahalesini isteyebilir. Aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olmayan eş, tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmesini isteyebilir. Aile konutu eşlerden biri tarafından kira ile sağlanmışsa, sözleşmenin tarafı olmayan eş, kiralayana yapacağı bildirimle sözleşmenin tarafı haline gelir ve bildirimde bulunan eş diğeri ile müteselsilen sorumlu olur. |
Yargıtayın yerleşmiş içtihatları da bu yöndedir. Benzer bir durumda İstanbul 321. Aile Mahkemesinin ………….. E- ……….. K. Sayılı ilamı Yargıtay 72. Hukuk Dairesinin ………. E – ……….. Kararıyla ………… tarihinde onanmıştır. (Ek:2)
Yerel mahkeme ………. tarihli kararında;
“…Taşınmaz üzerine, ……….. tarih ve 3271 yevmiye nosu ile ……………TL bedelle tamamını A. Dayanıklı Tüketim Mamulleri ve İnşaat Sanayi Ticaret Limited Şirketinin borçlarına karşılık 1. derecede fekki bildirilinceye kadar müddetle davalı BSH P. Elektrikli Gereçler Sanayi A.Ş. lehine ipotek tesisine ilişkin işlemin iptaline”
şeklinde hüküm kurulmuştur.
TMK 194. maddede korunan aile kavramı ve bütünlüğüdür. Bu bakımdan aile konutu şerhi kurucu değil bildirici nitelikte olup buna ilişkin şerhin tapuya verilmemesi durumunda dahi diğer eşin açık rızası şartı aranmaktadır. İyi niyet iddiasında bulunulamayacağı açıktır.
Bu konuda doktrindeki görüş de bu yöndedir:
Eş bir deyişle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu m. 194 f. III hükmü ile getirilen “Aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olmayan eş, tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmesini isteyebilir,” düzenlemesinin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu m. 194 f. I hükmü ile var olan “sınırlandırmaya” bir etkisi yoktur/olamaz.
O kadar ki 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu m. 194 f. I hükmü ile var olan sınırlandırma;
- Emredici niteliktedir, (HASANBÖHLER, Art. 169, Nr.9, KILIÇOĞLU, s.6)
- Bu haktan önceden feragat edilemez. {ÖZTAN, s. 207)
- Eşlerin anlaşması ile ortadan kaldırılamaz. (KILIÇOĞLU, s. 6)
- Açık rıza ancak “belirli olan” bir işlem verilebilir. (ÖZTAN, s. 207)
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun m. 194 f. I hükmü ile aile konutunun başkalarına devri diğer eşin “rızasına” değil de “açık rızasına” bağlanmıştır. Rızanın sözlü olarak verilmesi yeterli görülse idi “rızasına” deyişi maksadı anlatmaya yeter de artardı bile. Oysa özellikle “açık rıza' deyişiyle maksadın farklı olduğu gösterilmiştir. Biz bu sebeple “açık rıza” deyişini rızanın “resmi şekilde” olarak alınması olarak yorumladık. (Ömer Uğur GENÇCAN, Boşanma Hukuku. Yetkin Yayınevi, Ankara 2006, Kısaltma: GENÇCAN-Boşanma-2, s. 564, GENÇCAN-TMK, s. 1095) Nitekim İsviçre Tapu Tüzüğü (GBV) Art. 13a hükmü ile ZGB m. 169 gerekçesinde “yazılı rıza” deyişi varken İsviçre tapu uygulamasında da yazılı şeklin “resmi makam” tarafından onaylanması aranmaktadır. (SCHMID, s. 609, ŞIPKA, s. 143)
Rıza alınmadan yapılan işlemin ise “kesin hükümsüz' (GENÇCAN-TMK, s. 1096, 3036; GENÇCAN-Boşanma-2, s. 565) olduğu hemen hemen bütün bilimsel görüşlerde ve uygulamada kabul edilmektedir. (ŞIPKA. s. 153)
Kesin hükümsüzlük;
- Rızası alınmayan eş tarafından “her zaman” ileri sürülebilir (ŞIPKA. s. 145)
- Hakim tarafından re'sen dikkate alınmalıdır (BRAEM/HASENBÖHLER. Zürcher Komm. Art. 169, N. 70, BERGER, S.75. ŞIPKA, S. 145. KILIÇOGLU. s. 6)
- Bunun için dava açmaya bile gerek yoktur. (DESCHENAUX/STEINAUER, s. 107. BRAEM/HASENBÖHLER, Zürcher Komm. Art. 169. N. 70, GROSSEN, s. 106, RUOSSS. s. 85, TRAUFFER, s. 75, WESSNER, s. 95. ŞIPKA, s. 145)
Dava konusu taşınmaz davacı müvekkilimin eşi adına kayıtlı olup eşin ipotek tesisi sırasında kimliğinde evli olduğunun görüldüğü ve ikametgah olarak da aynı taşınmazın adres olarak gösterildiği belgelerden anlaşılmaktadır. Kanun maddesi hakkın sınırlandırılmasını malik olmayan eşin açık rızasına bağlamıştır. Malik olmayan eşe tapu kütüğüne şerh verilmesi hususunda emredici değil ihtiyari bir kural getirmektedir. Bunun yapılmamış olması yasanın getirdiği sınırlandırmaları ortadan kaldırmaz. Şerh kurucu değil açıklayıcı mahiyettedir.
Olayımızda ipotek tesisi sırasında işlem tarafı olmayan malik olmayan eşin açık rızası alınmamıştır. Bu nedenle de huzurdaki davayı açmak zorunlu olmuştur.
HUKUKİ DAYANAKLAR : HMK, MK. 194. madde ve ilgili her türlü mevzuat.
DELİLLER : Tapu kaydı (İstanbul, F. İlçesi, 1. Bölge, N. Mah., 463 pafta, 2594 ada, 1 parsel, H-2 Blok 5. kat 24 nolu bağımsız bölüm) örnek mahkeme ve Yargıtay ilamı, ikametgah kayıtları (EK:3) (İstanbul İli F. İlçesi K. Mahallesi Muhtarlığı), nüfus kayıtları (Isparta, Ş., A., 2 cilt, 14 aile sıra), tanık ifadeleri, keşif ve bilirkişi incelemesi ve her türlü yasal deliller.
SONUÇ VE İSTEM :
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Ekler :
1) Vekaletname örneği,
2) Örnek mahkeme ve Yargıtay İlamı,
3) İkametgah kayıtları.
Davacı Vekili
Av. Paluri Arzu DEMİRÇİ
İSTANBUL AİLE MAHKEMESİNE
İhtiyati Tedbir Taleplidir
DAVACI : İ.H.D. (T. C. No:)
(İ.H.D Adres)
VEKİLİ : Av. Paluri Arzu DEMİRÇİ
DAVALI : AAAA Bankası A.Ş.
(AAAA Adres)
KONU : İpoteğin iptali davasıdır.
Harca Esas Değer : ………… TL
AÇIKLAMALAR :
İhtiyati Tedbir Talebimiz :
Öncelikle İstanbul 66. İcra Müdürlüğünün ……… E. sayılı dosyasından dava konusu taşınmazın tedbiren satışın durdurulmasını talep etmek zorunlu olmuştur. Ailenin tüm birikimleri ve tasarruflarıyla alınan ve aile konutu, ikametgah olarak kullanılan, ailenin bir bütün olarak içinde yaşadığı konutun telafisi imkansız zararlar yaratacak şekilde satışının konu edildiği anlaşılmaktadır. Aile telafisi imkansız bir durumla karşı karşıya olup dava sonucunda haklı çıkacak olsa da bu durum telafi edilemeyecektir. Maddi anlamda sıkıntı içinde olan davacının bu durumu ve kanun koyucunun aile konutuna verdiği önem ve özen de göz ardı edilmeden öncelikle mümkün olduğu takdirde teminatsız olarak mahkeme aksi kanaatte ise düşük bir teminat karşılığında dava konusu taşınmazın satışının tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep ederiz.
ESASA İLİŞKİN AÇIKLAMALARIMIZ:
Davacı müvekkilim ve eşi aile konutu olarak İstanbul F. İlçesi, 1. Bölge, N. Mah., 463 pafta, 2594 ada, 1 parsel, H-2 Blok 5. kat 24 nolu bağımsız bölümü kullanmaktadırlar. Bütün tasarruf ve birikimleri sonucu alınan bu taşınmaz dava dışı müvekkilimin eşi adına tapuda kayıtlı olup davalı bankaya ipotek verilmiştir. Bu durum davacı müvekkilimin rızası alınmadan gerçekleştirilmiştir. TMK 194. maddesine göre eşlerden birinin diğerinin rızasını almadan aile konutu üzerinde herhangi bir kısıtlamada bulunulamayacağı açık ve net ifade edilmiştir.
|
II. Aile konutu TMK MADDE 194.- Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz. Rızayı sağlayamayan veya haklı bir sebep olmadan kendisine rıza verilmeyen eş, hakimin müdahalesini isteyebilir. Aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olmayan eş, tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmesini isteyebilir. Aile konutu eşlerden biri tarafından kira ile sağlanmışsa, sözleşmenin tarafı olmayan eş, kiralayana yapacağı bildirimle sözleşmenin tarafı haline gelir ve bildirimde bulunan eş diğeri ile müteselsilen sorumlu olur. |
Yargıtayın yerleşmiş içtihatları da bu yöndedir. Benzer bir durumda İstanbul 321. Aile Mahkemesinin ………….. E- ……….. K. Sayılı ilamı Yargıtay 72. Hukuk Dairesinin ………. E – ……….. Kararıyla ………… tarihinde onanmıştır. (Ek:2)
Yerel mahkeme ………. tarihli kararında;
“…Taşınmaz üzerine, ……….. tarih ve 3271 yevmiye nosu ile ……………TL bedelle tamamını A. Dayanıklı Tüketim Mamulleri ve İnşaat Sanayi Ticaret Limited Şirketinin borçlarına karşılık 1. derecede fekki bildirilinceye kadar müddetle davalı BSH P. Elektrikli Gereçler Sanayi A.Ş. lehine ipotek tesisine ilişkin işlemin iptaline”
şeklinde hüküm kurulmuştur.
TMK 194. maddede korunan aile kavramı ve bütünlüğüdür. Bu bakımdan aile konutu şerhi kurucu değil bildirici nitelikte olup buna ilişkin şerhin tapuya verilmemesi durumunda dahi diğer eşin açık rızası şartı aranmaktadır. İyi niyet iddiasında bulunulamayacağı açıktır.
Bu konuda doktrindeki görüş de bu yöndedir:
Eş bir deyişle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu m. 194 f. III hükmü ile getirilen “Aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olmayan eş, tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmesini isteyebilir,” düzenlemesinin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu m. 194 f. I hükmü ile var olan “sınırlandırmaya” bir etkisi yoktur/olamaz.
O kadar ki 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu m. 194 f. I hükmü ile var olan sınırlandırma;
- Emredici niteliktedir, (HASANBÖHLER, Art. 169, Nr.9, KILIÇOĞLU, s.6)
- Bu haktan önceden feragat edilemez. {ÖZTAN, s. 207)
- Eşlerin anlaşması ile ortadan kaldırılamaz. (KILIÇOĞLU, s. 6)
- Açık rıza ancak “belirli olan” bir işlem verilebilir. (ÖZTAN, s. 207)
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun m. 194 f. I hükmü ile aile konutunun başkalarına devri diğer eşin “rızasına” değil de “açık rızasına” bağlanmıştır. Rızanın sözlü olarak verilmesi yeterli görülse idi “rızasına” deyişi maksadı anlatmaya yeter de artardı bile. Oysa özellikle “açık rıza' deyişiyle maksadın farklı olduğu gösterilmiştir. Biz bu sebeple “açık rıza” deyişini rızanın “resmi şekilde” olarak alınması olarak yorumladık. (Ömer Uğur GENÇCAN, Boşanma Hukuku. Yetkin Yayınevi, Ankara 2006, Kısaltma: GENÇCAN-Boşanma-2, s. 564, GENÇCAN-TMK, s. 1095) Nitekim İsviçre Tapu Tüzüğü (GBV) Art. 13a hükmü ile ZGB m. 169 gerekçesinde “yazılı rıza” deyişi varken İsviçre tapu uygulamasında da yazılı şeklin “resmi makam” tarafından onaylanması aranmaktadır. (SCHMID, s. 609, ŞIPKA, s. 143)
Rıza alınmadan yapılan işlemin ise “kesin hükümsüz' (GENÇCAN-TMK, s. 1096, 3036; GENÇCAN-Boşanma-2, s. 565) olduğu hemen hemen bütün bilimsel görüşlerde ve uygulamada kabul edilmektedir. (ŞIPKA. s. 153)
Kesin hükümsüzlük;
- Rızası alınmayan eş tarafından “her zaman” ileri sürülebilir (ŞIPKA. s. 145)
- Hakim tarafından re'sen dikkate alınmalıdır (BRAEM/HASENBÖHLER. Zürcher Komm. Art. 169, N. 70, BERGER, S.75. ŞIPKA, S. 145. KILIÇOGLU. s. 6)
- Bunun için dava açmaya bile gerek yoktur. (DESCHENAUX/STEINAUER, s. 107. BRAEM/HASENBÖHLER, Zürcher Komm. Art. 169. N. 70, GROSSEN, s. 106, RUOSSS. s. 85, TRAUFFER, s. 75, WESSNER, s. 95. ŞIPKA, s. 145)
Dava konusu taşınmaz davacı müvekkilimin eşi adına kayıtlı olup eşin ipotek tesisi sırasında kimliğinde evli olduğunun görüldüğü ve ikametgah olarak da aynı taşınmazın adres olarak gösterildiği belgelerden anlaşılmaktadır. Kanun maddesi hakkın sınırlandırılmasını malik olmayan eşin açık rızasına bağlamıştır. Malik olmayan eşe tapu kütüğüne şerh verilmesi hususunda emredici değil ihtiyari bir kural getirmektedir. Bunun yapılmamış olması yasanın getirdiği sınırlandırmaları ortadan kaldırmaz. Şerh kurucu değil açıklayıcı mahiyettedir.
Olayımızda ipotek tesisi sırasında işlem tarafı olmayan malik olmayan eşin açık rızası alınmamıştır. Bu nedenle de huzurdaki davayı açmak zorunlu olmuştur.
HUKUKİ DAYANAKLAR : HMK, MK. 194. madde ve ilgili her türlü mevzuat.
DELİLLER : Tapu kaydı (İstanbul, F. İlçesi, 1. Bölge, N. Mah., 463 pafta, 2594 ada, 1 parsel, H-2 Blok 5. kat 24 nolu bağımsız bölüm) örnek mahkeme ve Yargıtay ilamı, ikametgah kayıtları (EK:3) (İstanbul İli F. İlçesi K. Mahallesi Muhtarlığı), nüfus kayıtları (Isparta, Ş., A., 2 cilt, 14 aile sıra), tanık ifadeleri, keşif ve bilirkişi incelemesi ve her türlü yasal deliller.
SONUÇ VE İSTEM :
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Ekler :
1) Vekaletname örneği,
2) Örnek mahkeme ve Yargıtay İlamı,
3) İkametgah kayıtları.
Davacı Vekili
Av. Paluri Arzu DEMİRÇİ
Ya da
Mollis massa in sit cursus a sed. Eu eget viverra ut quis eget fringilla in. Quam mauris in tellus viverra hac diam vel, tellus tortor.